Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rıza Çıtıl, “KKKA şüphesi olan bireylere şüpheli bir temas durumunda, temas eden kişi veya kişiler 14 gün boyunca belirti ve semptomlar açısından takip edilmeli.” dedi.
Çıtıl, AA muhabirine, Kırım Kongo Kanamalı Ateşinin (KKKA) öldürücülüğü yüksek, zoonotik bir enfeksiyon hastalığı olduğunu söyledi.
KKKA’nın ilk olarak 1944 yılında Rusya’nın Kırım bölgesindeki Sovyet askerler arasında görüldüğünü belirten Çıtıl, dünya genelinde yaygın görülen bir hastalık olduğunu ve Türkiye de dahil olmak üzere Afrika, Asya, Orta Doğu ve Güneydoğu Avrupa’daki 50’den fazla ülkede endemik olarak görülebildiğini anlattı.
Türkiye’nin endemik ülkeler arasında son yıllarda en çok KKKA vakalarının görüldüğü ülkelerden birisi olduğunu vurgulayan Çıtıl, hastalığın Türkiye’de ilk olarak 2002 yılında Tokat ve çevresinde görüldüğünü anımsattı.
Vakaların çoğunlukla İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yoğunlaştığına dikkati çeken Doç. Dr. Çıtıl, “Ülkemizde hastalık Kelkit Vadisi olarak bilinen Erzurum, Erzincan, Gümüşhane, Bayburt, Tokat, Yozgat, Sivas, Amasya, Çorum, Çankırı, Bolu, Kastamonu, Karabük illerinde yoğun olarak görülmektedir. Son yıllarda hastalığın görüldüğü alan genişlemiş olup ülkemizin birçok farklı ilinden vaka bildirimi yapılmaktadır. KKKA vakaları, hastalığın bulaşmasında asıl rolü olan kenelerin daha aktif olmaya başladığı ilkbahar döneminde başlayarak bahar ve yaz aylarında, nisan, mayıs, haziran, temmuz ve ağustos aylarında daha sık görülmektedir.” diye konuştu.
Çevre ve iklim değişiklikleri, küresel ısınma, yabani kuşların ve hayvanların kontrolsüz hareketleri gibi birçok faktörün KKKA hastalığının ortaya çıkması ve yayılmasına etkide bulunduğunu dile getiren Çıtıl, şunları kaydetti:
“Hastalığa yakalananların yaklaşık yüzde 5’i ölümle sonuçlanmakla birlikte bazı vakalarda ölüm oranı yüzde 30’a kadar çıkabilmekte. Ülkemizde ilk vakanın görüldüğü 2002 yılından itibaren yıllar içinde vaka sayılarında artış ve azalmalar olup en yüksek vaka sayısı 2009 yılında 1318 vaka olarak gerçekleşmiş ve bunların 63’ü yaşamını kaybetmiştir. 2018 yılında ise 479 vaka, 27 ölüm tespit edilmiştir. Son yıllara ait güncel veriler Sağlık Bakanlığı tarafından henüz açıklanmamış olmakla birlikte endemik bölgelerimizde her yıl belli sayıda vaka ve ölüm görülmeye devam etmektedir.
Kene tutunan kişiler, kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya birkaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. KKKA şüphesi olan bireylere şüpheli bir temas durumunda, temas eden kişi veya kişiler de 14 gün boyunca belirti ve semptomlar açısından takip edilmeli.”